22 Ağustos 2011 Pazartesi

Kararsız Yapıdaki Peltemsi Beraberlikler



Etrafımda o kadar çok kararsız yapıda yürütülen ilişki görüyorum ki,

bu durum karşısında bazen kahkahalarla gülesim, bazen de elem ile ağlayasım geliyor.

Yani kararsız yapıda yürütülen ilişkiler, karşısındaki kişiyi de -3'üncü kişiyi de- kararsızlığın penceresinden baktırıyor.

Sevgi, saygı, sadakat ve güvenin temellendirilmiş olduğu beraberlikler, ütopik ilişki düşüncesinden öteye gidemiyor.

Özünden sıyrılmış, kimliksiz, nesneleştirilmiş beraberlikler furya halini alırken,

maneviyat tohumlarının ve halis duyguların yeşertilmeye çalışıldığı bir ilişki biçimi deneyimlenemiyor.

Sanki doğanın bütün kuralları, maddeye bağımlı olarak -somut olarak- işliyor da,

büyük bir kitle, daima maddenin adının geçtiği bir dünyada evrilegeliyor.


Dürüstlük, anlayış ve eşitlik ilkeleri de ilişkinin bukağıya bağımlı prangası olarak algılanıyor.


Neden duygular, düşünceler ve sevgiyle marine edilmiş mantıki değerler ön plana çıkarılmıyor / çıkarılamıyor.


Yoksa bütün bunlar modernizasyon kavramının getirileri mi oluyor ?

Hayır! Derrida'nında söylemiş olduğu gibi;

''Modernite çelişkilidir, çünkü birleştirmeye çalışırken böler. Evrenselleştirmeye çalışırken de bireyselleştirir.''

Yani kişilerarası iletişimi ve etkileşimi -beraberlikleri- önemli bir ölçüde hercümerç eder.


Mademki bilimsel bir yoldan sapa gidiyoruz, o zaman evrenin en mikroskobik parçacığı olan atom altı parçacıklarda dahi,

mükemmel bir simetri -bakışım- olduğunu söyleyebiliriz, değil mi ?

Öyle ki, sadece görsel manada simetrik değil; yapısal anlamda da simetrik olan parçacıklar vardır. -bunlar süpersimetrik olarak adlandırılırlar-

Düşünün bakalım;

içerisinde evrilegeldiğimiz evrenin yapı taşları ve temel bileşenleri dahi mükemmel bir eş güdüm içerisindeyken,

eşrefi mahluk olma özelliğini bünyesinde barındıran bir canlı, neden bu motivasyonu ve uyumu gerçekleştiremiyor ?


Tabiatta bulunan hemen hemen her şeyin simetrik (bakışımlı) olduğunu düşünürsek ve kadın-erkek arasındaki ilişkiyi de buna benzetirsek,

hayalperest kadın ile hakikatperest erkek arasında simetrisizlik (bakışımsızlık) olduğunu söyleyebiliriz.

Aynı durum tam tersi içinde geçerliliğini koruyacaktır.

Öyleyse çağımızdaki kadın-erkek arasındaki ilişkilerin tabiat kurallarına uygun düşmediğini de söylemek mümkündür.

Yani kadının gösterdiği etkiye erkeğin tepkisi, erkeğin gösterdiği etkiye de kadının tepkisi tezat düşmektedir.



Bu bağlamda da tecrübeli bir annenin kızına yazdığı mektubun muhtevasında bulunan nasihatleri sıralamak istiyorum;

Yavrum! Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak, bazı nasihatlerde bulunacağım;

Bu nasihatlerime uyarsan dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, ahirette de ebedi saadete ulaşırsın.

1 - Kanaatkar ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek ve giyecek herşeyi memnuniyetle kabul et! Çünkü, kanaat, kalbi huzura kavuşturur.

2 - Söylenenleri daima iyi dinle ve kocanın meşru emirlerine itaat et!

3 - Evin ve her şeyin her zaman, temiz, muntazam ve düzenli olsun!

4 - Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin! Açlık insanı huysuz eder, uykusuzluk ise, öfkelendirir.

5 - Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru! Yaptığın işleri, iyilikleri başa kakma! İyiliğe karşı iyilik çabuk unutulur, fakat kötülüğe karşı yapılan iyilik unutulmaz.

6 - Eşinin yakınlarına güzel muamelede bulun! Kocanın hatalarını, yalnız iken, yumuşak bir şekilde söyle!

7 - Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme! Karı-koca arasındaki sırlar kabre beraberlerinde gömülmelidir.

8 - Eşinin üzüntüsünü ve neşesini paylaş! Ona her yönüyle iyi bir hayat arkadaşı ol! Yalan, yuvayı içten içe yıkan bir kurttur.

9 - Aranızdaki problemleri kendiniz halledin! Sakın bunları, bize ve başkasına taşıma! Kimseden medet umma!

10- Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri isteme!

11- Kadının güzel huylusu, eşine Cennet nimetidir. Sen kocana Cennet nimeti ol! Azap çektirme!

Bunları yapabilmen, ancak onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını kendi arzularına tercih etmenle mümkün olabilir.

Hep kendi istek ve arzularını ön plana çıkartırsan, bu nasihatleri tutman mümkün olmaz.

****

Sonuç itibarıyla şöyle bir şey yazmak yerinde olacaktır;


Çağımızdan daha ilkel bir çağda simetrik (bakışımlı) bir ilişki düzeni düşünülebiliyor ise,

teknoloji, bilim ve sanayinin baş döndürücü etkiye ulaştığı modern bir çağda neden bunlar düşünülemiyor?


(...)


Pekala bütün bunları düşündük, mukayese ve muhakeme ettikte her şey bitti mi ?

Elbette Hayır!

Biliyorum, bunları nafile yazıyorum(!)

Biliyorum bunları yapısal ilişki boyutu üzerinde değil de, yapıntısal ilişki boyutu üzerinde yazıyorum.

ve yine biliyorum ki, bütün bunlar birçok kişi tarafından, bir celsede okunacak kadar fantastik şeyler olarak algılanacak.

Çünkü lanet olası sistem aktif katılımcı değil, pasif alıcılar istiyor!

Hakikatperest olunmasını kabullenemiyor! Hayalperest olunması konusunda yol gösteriyor!

****

Zaten bu yazıyı yazmamdaki gayem; sizlere mucizevi bilgiler sunmak, radikal çözümler üretmek değil,

sizleri farklı bir dehliz içerisinde, düşünce akımına sürüklemek idi.

Zamanınızı ayırıp okuduğunuz için, teşekkür ederim.

Bu da konuya reva Şarkı!

Saygı ve Sevgilerle...

3 yorum:

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

cok sevdim bu yazini,ogutler altin degerinde yazicam bir yerlere ve okuyacagim aklima geldikce ,bu arada bende mimin var :)

Paris in Me :) dedi ki...

Bence süper bir yazı olmuş, yazdığın 11 madde resmen eksiksiz, bu gerçekten mutlu bir evliliğin anahtarı, ama bende bunları bana söyleyecek kimse yoktu, okumam iyi oldu diyebilirim...

Cyberduck dedi ki...

@ !DOZ BÜYÜCÜSÜ!;

Beğeniniz adına da ben teşekkür ederim :). Umarım arzu ettiğiniz hoşnutlukta bırakabilmişimdir sizi.

Mim konusuna gelecek olursak;

uygulanagelen şekilde N kategorizasyonu yapmayı, uygun bulmuyorum. Yani herkesin misyonu vizyonu ve direksiyonu farklıdır, birisini maksimalize ederken diğerini minimalize etmek, birisine öncel davranır iken, diğerine ardıl muamelesi yapmak, benim nezdimde onaylanılası şeyler değildir. O yüzden bu N konusunu gündemimden uzak tutuyorum.

****

@Sylvie ribeL_;

Elbette, karşılıklı sevgi, saygı, sadakat ve güvenin temellendirilmesiyle oluşturulagelen bir beraberliğin üzerine kat çıkılarak, çatılaştırılması eylemine önemli ölçüde mesnet olabilecek maddeler.

Umarım arzu ettiğin motivasyonu kazanabilirsin bu vesile ile.

****

Saygı ve Sevgilerle...